Fenomen Öğretmen Olur mu?
HABER: Öğrencileriyle çektikleri videoları sosyal medyada paylaşan ve yüzbinlerce takipçiye ulaşan öğretmenler, eğitim camiasını ikiye böldü. Bir taraf öğrencilerin videolarının paylaşılmasını sakıncalı bulurken, bir kesim de bu paylaşımların çocuklarla iletişimi arttırdığını savunuyor.
Sosyal medyada fenomen olan öğretmenler, eğitimciler arasında tartışma başlattı. Son olarak 2 eğitimci sosyal medyada karşı karşıya geldi. Instagram’da 408 bin takipçisi olan, ilkokul öğretmeni İhsan Kartoğlu’yla, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Yusuf Kızıltaş arasında dalaşma yaşandı.
Bu doğrultuda yukarıda bahsedilen haberde adı geçen kişi tarafından gerçekleştirilen etik dışı davranış tanımlanarak bu kişinin savunma sırasındaki söylemleri ve yaptıkları davranışın sonucunda gerçekleşen durum yazılmıştır.
ETİK DIŞI DAVRANIŞ: İlkokul öğretmeni İhsan Kartoğlu’nun öğrencileriyle çektikleri videoları yüz binlerce takipçisi olan sosyal medya hesabında paylaşması.
Tarafların kendilerine verilen söz hakkı esnasında kullandıkları ifadeler:
İhsan Kartoğlu (Fenomen öğretmen):
BU PAYLAŞIMLAR İLETİŞİM TARZIM
Sosyal medya üzerinden bir grup, kendi düşünceleri ekseninde insanları toplayıp beni hedef göstererek, sürekli hakkımda şikâyette bulundu. Bir öğrencimi doğum gününde Kars merkeze götürdüm. Birlikte kutladık, alışveriş yaptık, hamburger yedik. Bu paylaşımlar çocuklarla iletişimimi arttırıyor. Bu ve buna benzer içeriklerimle ilgili çocuk haklarını ihlalden, çocuklar üzerinden ticari kazanç elde ettiğime dair iftiralarda bulundular. O videolarda velilerin izinleri var.
PARA KAZANMADIM
Sosyal medyada aylardır ismimi vermeden “Kars’ta bir öğretmen” diyerek, sanki yanlış bir şey yapıyormuşum gibi hakkımda karalama kampanyası yapıyorlar. Instagram’da bir tanıtım, link paylaşmadan, bir firmayla işbirliği yapmak mümkün değil ve benim bir tane öyle içeriğim yok. Neye dayanarak böyle bir iftira attıklarını bilmiyorum.
HERKES GİBİ OLAMAM
Sosyal medyada öğrencilerle birlikte içerik paylaşmakla ilgili görüşler tamamen göreceli bir kavram. Her öğretmenin yoğurt yiyişi farklı. Ben mesleğimi, herkes gibi icra etmek zorunda değilim. Ayrıca velilerimin de öğrencilerle çektiğimiz içeriklerle ilgili desteği büyük. Ben insanların şiveleriyle alay etsem bu desteği göstermezlerdi.
Dr. Yusuf Kızıltaş (Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi):
ÖĞRENCİ DEKOR, SINIF PODYUM
İhsan Kartoğlu’nun özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini düşündüğüm bazı içeriklerini sosyal medya üzerinden paylaşıp, görüşlerimi bildirdim. Mesela bir öğrenci ‘sekiz’ kelimesini ‘sekkiz’ olarak söylüyor. Öğretmen de bununla ilgili videoda kahkaha atıp paylaşıyor.
‘ŞİVEYLE ALAY EDİYOR’
Bu paylaşımın pedagojik boyutu ne? Bunu izleyenler ‘Öğretmen çocuklarla ne kadar içli dışlı, sevecen’ diyor ancak burada öğrencinin şivesiyle alay var. Ayrıca öğretmenlerin öğrencileri çekip paylaştığı video ve fotoğraflar kötü niyetli insanlar tarafından da kullanılabilir. İnsanlar velilerin iznini aldıktan sonra her şeyin meşru olduğunu sanıyorlar.
‘PEDAGOJİDEN ESER YOK’
Öğrencilerle yaptıkları faydalı etkinlikleri paylaşan hesaplar da var. Eğitici olan bazı hesapları ben de takip ediyorum. Ancak İhsan öğretmenin paylaşımlarında eğitim ve pedagoji adına bir tane içerik yok.
‘ÜN PEŞİNDE KOŞUYOR’
İhsan Kartoğlu, zaten öğretmenliğe başlamadan önce Youtuber’lık yapmış. Kars’a atandığı ilk gün bölgeyi tanıtan videoları var. Sosyal medya üzerinden böyle paylaşım yapan öğretmenlerden bazıları, çocukların kişisel haklarını ihlal ederek ün peşinde koşuyor.
Araştırmanın Amacı:
Bu araştırmanın amacı bazı öğretmenlerin öğrencilerini sosyal medyada paylaşmasına diğer öğretmenler nasıl karşılıyor, etik kurallar çerçevesinde incelendiğinde etik buluyorlar mı? Onu araştırmak.
Araştırmanın Problemi:
Fenomen öğretmen olur mu? Eğitimcilerin sosyal medya da öğrencilerin özel alanlarına girecek kadar çok paylaşması etik mi?
Araştırmanın Sınırlılıkları:
Sadece ulaşılabilmiş bir müdür, bir öğretmen ve bir öğretmen adayı ile sınırlıdır.
Araştırmanın Sayıltıları:
Müdür, öğretmen ve öğretmen adaylarının sorulan soruları içtenlikle cevap verdiği varsayılmıştır.
2.YÖNTEM:
2.1.Çalışma Grubu
Araştırmanın çalışma grubunu Kars ilinin Digor ilçesinde farklı köylerde eğitim veren bir öğretmen ve bir müdür, Kars ilinin Kafkas Üniversitesinde eğitim görmekte olan ilahiyat fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi olan bir öğretmen adayından oluşmaktadır.
Örneklem de fikirlerini aldığımız okul müdürü, öğretmen ve öğretmen adayının demografik özellikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
İsim | Yaş | Meslek | Meslekte Kaçıncı Yıl |
Sergen Bey | 27 | Okul Müdürü | 2 |
İbrahim Bey | 29 | Öğretmen | 3 |
Nuran Hanım | 21 | Öğretmen Adayı | Üniversite 4. Sınıf |
2.2. Araştırmanın Yöntemi:
Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Nitel araştırma, araştırma konusunun sonucuna sayısal verilerle değerlendirilme yapılmadan sadece cevap verilen sonuçların analiz edilip genel bir kanıya varılmasını sağlayan bir araştırma tekniğidir.
Araştırma nitel araştırma türlerinden biri olan özel durum çalışmasıdır.
2.3.Veri Toplama Araçları:
Bu araştırma da Veri toplama aracı olarak daha önce Kafkas Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümünü 3. Sınıf öğrencilerine eğitim de etik dersi kapsamında vize ödevi olarak verilen Restoran Sırları şablonu öğretmenlerde etik konusu kapsamında uyarlanarak “Veri Toplama Aracı” olarak uyarlanmıştır.
Araştırma yapılırken müdür, öğretmen ve öğretmen adaylarına sorulan soruların tümü makalenin sonunda EK-1 kısmında verilmiştir.
3.BULGULAR
“Fenomen Öğretmen Olur Mu?” başlıklı haber Kars ili sınırları içinde ulaşılmış olan üç eğitimciye birbirinden bağımsız vakitlerde haber okutulmuş ve sırasıyla eğitimcilere haberde geçen davranış etik kuramlar çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Çalışma grubunda yer alan müdür, öğretmen ve öğretmen adayına etik dışı davranışın yargılanması ile ilgili sorular sohbet havasında sorulmuştur. Çalışma grubuna sorulan sorular verdikleri cevaplar anlamı değiştirilmeden düzenlenip aşağıda yazılmıştır.
3.1. Etik Dışı Davranışın Yargılanması
Haberde geçen olayın doğru ve adil olup olmamasına ilişkin sorulan sorulara çalışma grubunda yer alan kişilerin tamamı davranışı doğru ve adil bulmamışlardır. Okul müdürü doğruluğu hakkında net bir şekilde fikrini bildirerek; öğrencilerin okula paylaşılmak için gidilmediğini, okulun sosyal medya için uygun bir yer olmadığı konusunda fikrini belirtirken, öğretmen; olayı direkt doğru veya yanlış demenin uygun olmayacağı şeklinde ifadeler kullanarak bu konuya biraz daha empatik ve ılımlı yaklaşmayı tercih etmiştir. Öğretmen adayı ise bu konuda çok fazla fikri olmadığından Sadece doğru bulmadığını belirtmiştir. Bu durumda okul müdürlerinin öğretmenlere oranla daha net ve katı kurallı olduğu söylenebilir Haberdeki olayın doğruluğuna ilişkin sorulan soruya okul müdürü Sergen Bey’in vermiş olduğu cevap “Bence doğru değil. Sonuçta bu çocuklar okula internette paylaşılmak için gitmiyor eğitim almak için gidiyorlar. Okul sosyal medya için hiç uygun bir yer değil.” Öğretmen İbrahim Bey’in vermiş olduğu cevap “Bu biraz gerçekten çok boyutlu bir olay direkt doğru veya yanlış tabiri belki biraz acımasız olabilir ama İllaki doğru veya yanlış dememiz gerekirse ben doğru bulmuyorum. Bu öğrenciler özel hayatında direkt müdahale oluyor, öğrencilerin birazda popülizme yönlendirilmesi oluyor çünkü öğrenciler burada eğitim ve öğretime odaklanmak yerine öğretmenlerinin en güzel kadrajlarından birinde yer almanın çabasına girecekler bunun da eğitime zarar verebileceğini düşünüyorum.” Öğretmen Adayı Nuran Hanım’ın vermiş olduğu cevap “Doğru bulmuyorum” Şeklindedir. Okul müdürü adil ve adil olmama konusunda ilk başta tereddütte kalmasına rağmen yaptığı davranışın tamamen yanlış olduğu yönünde düşüncesini net bir şekilde belirtmiştir. Öğretmen ise yine bu konuda biraz daha ılımlı yaklaşarak motivasyon için öğrencilerini sosyal medyada paylaşmak yerine farklı araç gereçler kullanarak kendilerini ve öğrencilerini motive edecek başka yollar bulmasının daha doğru olacağı şeklinde fikirlerini belirtmiştir. Öğretmen adayı sorulan soruya adil bulmadığını belirterek başka bir açıklamada bulunamamıştır. Haberde geçen öğretmen İhsan Kartoğlu’nun yaptığı bu davranış adil mi? sorusuna müdür Sergen Bey’ in vermiş olduğu cevap “Adil ya da adil değil demek acımasızlık olur eleştirmek için ama yaptığı davranış tamamen yanlış. Adilik kısmına ise benim için soruyorsan bence adil değil.” Öğretmen İbrahim Bey’in vermiş olduğu cevap: “Doğru bulmadığım için evet adil de bulmayabilirim ama kendi açıklamalarında o da kendi haklılıklarını dile getirmiş bunun herhangi bir ekonomik kazanç gütmediğini veya farklı bir amaçlarla yapmadığını bununla kendisini de motife olduğunu beyan eden açıklamalar var. Yine de Öğretmen motivasyonunu bu gibi videolarla, paylaşımlarda yapmak zorunda değil. Öğretmen ve öğrenciyi motive eden farklı araç gereçler, farklı yollar ve merciler kullanmak daha doğru olur. Öğretmen Adayı Nuran Hanım’ın vermiş olduğu cevap “Adil değil” şeklinde fikirlerini belirtmişlerdir.
Kimin zarar göreceği konusunda sorulan soruya; öğretmen ve müdür İhsan hocanın zarar göreceği konusunda fikirlerini beyan etmiş buna ek olarak okul müdürü; çocukların da bir nebze de olsa psikolojik açıdan zarar görebileceği yönünden fikrini belirtmiştir. Öğretmen adayı; müdür ve öğretmenden farklı olarak soruya zarar görecek kişinin öğretmen olacağını, bunun nedeni ise öğrencilerine eşit bir şekilde davranamayacağını ve bu yaptığından dolayı öğrencileri ile sosyal ilişkilerinin geliştirmek istese bile bunu mümkün olamayacağı yönünde soruya farklı açıdan bakarak cevaplamıştır. Sorulan soruya Müdür Sergen Bey’in vermiş olduğu cevap “ İhsan hocanın kendisi zarar görecektir ve çocuklar da elbette ki biraz psikolojik sıkıntı çekecektir. Psikolojik sıkıntı derken tabii ki de psikoloğa gidecek kadar büyük sıkıntılar değil ama çocukların bilinçaltına etkileyecek şeyler kalabilir. Hani ileride çocuklar öğretmen oldukları zaman öğretmenimiz derste video çekiyordu biz de derste video çekelim derse bu bir zincirleme olur bu da bizim Eğitim sistemimize uygun bir öğretme tarzı değil.” Öğretmen İbrahim Bey’in vermiş olduğu cevap “Yine herhalde sayın öğretmenimiz olur bunu da istemeyiz tabii ki ama bu konuda öğretmene karşı bir linç kampanyası düzenlenebilir. Tabii bu da bizim doğru bulduğumuz bir şey değil. Bu konuda öğretmenimizin de yine de destekçisi olmamız gerekir.” Öğretmen Adayı Nuran Hanım’ın vermiş olduğu cevap “Öğretmen olmalı, çünkü bütün öğrencilerine eşit bir şekilde davranamaz bu yaptığından dolayı öğrencileriyle sosyal ilişkilerini geliştirmek istese bile bu mümkün değil .” Şeklindedir.
Verdiğiniz kararın gazetelerin ilk sayfasında yayınlanması durumu ile ilgili sorulan soruya sadece okul müdürü kendini rahat hissetmeyeceğini belirterek başka bir ifade kullanmak istemediği görülmüştür. Öğretmen ise kendini kötü hissedeceğini bunun nedeni olarak ise söz konusu olacak haberde öğretmenim bir eğitimci olarak değil sosyal medya ve beğenileri odaklanmış bir kişi olarak nitelendirilmesinin kendisini rahatsız edeceğini belirtmiştir. Öğretmen adayı ise öğretmen ve müdürün verdiği cevabın aksine kendini rahat hissedeceğini çünkü vereceği kararda öğretmeni uyarıcı niteliğinde bir bildirim olacağını belirtmiştir. Soruya Okul Müdürü Sergen Bey’in vermiş olduğu cevap “Çok rahatsız olurdum. Aşırı derecede rahatsız olurdum ne tepki vereceğimi bilemiyorum.” Öğretmen İbrahim Bey; “Kendimi o öğretmenin yerine koyduğunda kendimi iyi hissetmezdim açıkçası çünkü haberleri gördüğümüz gibi öğretmen Bir eğitimci olmaktan ziyade video olayına odaklanmış sosyal medyadaki paylaşımlarını ve akabil de ki medyaya beğenilere yorumlara odaklanmış bu da tabii rahatsız ederdi böyle bir gündemin içerisinde olmak.” Öğretmen Adayı Nuran Hanım; “Kendimi rahat hissederdim çünkü onun hakkında bir karar almış olsaydım onu görevinden almak şeklinde değil uyarıcı niteliğinde bir bildirim olurdu ” Şeklinde cevap vermişlerdir.
Öğretmenin yaşadığı durum sizin en yakın arkadaşınız olsaydı bunu Aileniz, çocuğunuz ya da akrabalarınıza söyler miydiniz? Sorusuna okul müdürü ve öğretmen adayı bu durumu ailelerine söylemeyecekleri yönünde öğretmen ise söylemesinin etik olacağı yönünde fikrini belirtmiştir. Okul Müdürü Sergen Bey; “Ben söylemezdim herhalde bu biraz karakterle ilgili. Bunu söylemek de söylememekte bir suç değil diye düşünüyorum.” Öğretmen İbrahim Bey; “Bence adil olan ve Etik olan benim söylemem gerekir. Ama o benim en yakın arkadaşım olduğunda illa ki işin içine duygular da devreye girecekti bu konuda belki zaafım olabilirdi Ama doğru davranış söylemem gerekir tabii bu davranışı bugün yapabilir miydim bilmiyorum ama ilk başta da dediğim gibi işin içinde duygular geleceği için bu konuda biraz zorlanabilirdin.” Öğretmen Adayı Nuran Hanım; “aileme ve yakın çevreme söylemezdim çünkü hoş bir olay olmadığı için bunu yaymak istemezdim.” şeklinde cevap vermişlerdir.
Olayın nasıl koktuğu hakkında çalışma grubunda yer alan eğitimcilerin tamamı haberde adı geçen öğretmenin bir kötü niyetinin söz konusu olabileceğini düşünmedikleri konusunda hem fikir oldukları görülmüştür. Buna ek olarak okul müdürü olayı sadece öğretmenin bir ders işleme anlayış olarak yorumlamıştır. Öğretmen ise hem haberde adı geçen İhsan Kartoğlu’nun hem de 100.yıl üniversitesindeki öğretim görevlisinin kötü niyetli olmadığını her iki tarafında eğitim bazında hareket etmiş fakat farklı pencerelerden farklı bakış açılarıyla ele almalarından kaynaklı böyle bir sorun ortaya çıktığını belirtmiştir. Öğretmen adayı ise konuyu daha çok çocuklar üzerinde ele alarak çocukların sosyal medyada paylaşımı konusunda karar verecek yaşlarda olmadığını onun için şu anda yapılan durumun yanlış olduğunu ve bunun çocukları ileride etkileyici yönünde fikrini belirtmiştir. Müdür Sergen Bey: “Herhangi bir kötü niyet olduğunu düşünmüyorum. Öğretmenimiz bu şekilde ders işlemeyi seviyor belli ki ama yaptığı ders işleme şekli yanlış. Dediğim gibi herhangi bir kötü niyet olduğunu düşünmüyorum.” Öğretmen İbrahim Bey: “Ben kötü niyetli olduklarını düşünmüyorum ne öğretmenimin kötü niyetli olduğunu düşünüyorum ne de bu konuyu gündeme getiren diğerlerinin de kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum. Bence olay şöyle olmuş her iki tarafta eğitim bazında hareket etmiş fakat her iki tarafta farklı pencerelerden farklı bakış açılarından ele almıştır. Bu olayda kimsenin kötü niyetli olduğuna inanmıyorum.” Öğretmen Adayı Nuran Hanım “kötü niyet olduğunu düşünmüyorum fakat ilerde öğrenciler bunları kendi istekleri ve iradeleri ile karar vermedikleri için hoş karşılayacaklarını düşünmüyorum çünkü bu kararı verme yaşında değiller.” Şeklinde ifadelerle görüşlerini belirtmişlerdir.
Bir çıkarımda bulunmalarını istediğimizde okul müdürünün konuyu genel anlamda ele alarak bazı konular hakkında ilk etapta direkt doğru veya yanlış kullanılmaması gerektiğini. Öğretmenin ise konuyu daha çok teknoloji ile bağdaştırarak öğrencilerin teknolojiyle uyumunu sağlamanın güzel bir şey olduğunu ama bunu öğrencilere sosyal medyada paylaşımlarda bulunarak değil daha çok sosyal medyanın teknolojinin nasıl kullanılması gerektiği üzerine durmuştur. Öğretmen adayı ise konuyu daha çok çocuklarla bağdaştırarak öğrencilerin sosyal medya üzerinde tanınma istekleri varsa bunları bu yaşlarda öğretmenleri tarafından değil ilerleyen yaşlarda kendi istekleriyle karar verip bir yaptırımda bulunmaları gerektiğini düşünüp öğretmenin şu an yaptığının doğru bulunacak bir tarafının olmadığını belirtmiştir.
Çalışma grubunun çıkarımda bulunmaları istendiğinde verdikleri cevaplar aşağıda belirtilmiştir.
Müdür Sergen Bey: “Bazı konular hakkında ilk etapta direkt doğru veya yanlış tabiri kullanmamamız gerektiğini. Bazen doğru gördüğümüz şeylerini yanlış, yanlış gördüğümüz olayların doğru olabileceğini unutmamalıyız.”
Öğretmen İbrahim Bey: “evet günümüz teknoloji dönemi. Öğrencileri de şimdiden en küçük yaşta teknoloji adapte etmek teknoloji ile uyumunu sağlamak doğru bir şey güzel bir şey ama bunun tanıtımı öğrenciye sosyal medyada merkezi olarak paylaşımlarda bulunmak değil de sosyal medyanın kullanımı ve olumlu kullanım yollarını göstererek ve model olarak yapmak daha faydalı olurdu diye düşünüyorum.”,
Öğretmen Adayı Nuran Hanım’ın vermiş olduğu cevap; “Şuan öğrencilerin bu yaşlarda sosyal medyada bulunmaları hoş bir şey değil. Kesinlikle böyle bir şeyi istiyorlarsa bu kararları ilerleyen yaşlarda kendileri vermeli. Öğrencilerine böyle bir yaptırımda bulunmasını kesinlikle uygun ve doğru bulmuyorum. ”
İfadelerini kullanmışlardır.
3.2. Etik Dışı Davranışın Ussalaştırılması:
Kendinizi bu davranışı yapan sizin en yakın meslektaşınızmış gibi düşünerek yapılan savunma ile ilgili bir özeleştiri de bulununuz. Sorusuna okul müdürü, öğretmenin yaptığı açıklamanın her başlığı için ayrı ayrı incelemelerde bulunmuş; baktığımda öğretmenin savunmasında paylaşımının bir iletişim tarzı olduğunu söylediğinde okul müdürü orada bir art niyet aramadığını belirterek saygı duymuştur fakat konum ne olursa olsun öğrencileri sosyal medyada paylaşmasının doğru olmadığını belirtmiştir. Öğretmen ise konuyu daha çok genel bir başlık altında ele almış ve ihsan hocanın yaptığı açıklamaların realist açıklama değil de %100 kendisini savunmaya yönelik açıklamalar olduğunu belirtmiştir ve İhsan hocanın aslında açıklamalarında kendini ifade etmeye yönelik değil de kendini savunmaya yönelik olduğunu belirtmiştir. Öğretmenin bu soruya eklediği cevabın devamında ise bazen yararlı bulduğu işin içinde bile binlerce zararlı işlem yapılmış olabilir cümlesi daha önce sorduğumuz Bir çıkarımda bulunabilir misiniz sorusuna okul müdürünün de vermiş olduğu Doğru gördüğümüz şeylerin içinde yanlış, yanlış gördüğümüz şeylerin içinde doğrular olabilir cevabıyla örtüşmesi dikkat çekmektedir. Öğretmen adayı ise şu soruya şöyle bir yaklaşımda bulunmuştur; kesinlikle hocanın yaptığı davranışın hoş olmadığını ve öğretmenin kişisel çıkarımlarını veya maddi çıkarımın olmadığını söylese bile görünürde böyle bir şeyin mevcut olduğu yönünde fikrini belirtmiştir. Sorulan soruya verilen cevaplar;
Müdür Sergen Bey: “Öğretmenimizin savunma başlıklarının içinde bu paylaşım benim iletişim tarzımdır başlığı burada bir öğrencimizin şivesi ile ilgili alay edilmesi üzerine değinilmiş bir soruya cevap vermiştir Ben burada bir art niyet olduğunu düşünmüyorum. Hocamız çocuklarla eğlenceli bir şekilde ders işliyor buna hiçbir şekilde kimse kötü niyet diyemez. Sıkıntılı tarafı sosyal medyada paylaşmasıdır. Para kazanmadığını üzerine kurduğu cümlede Ben Bir anlam çıkaramadım çünkü kimse ona para kazanmakla suçlamadı kimse ona böyle bir imada bulunup böyle bir imaj yaratmadı. Bu şekilde bir cevap vermesi kafamda soru işaretlerine sebep olmadı değil. Herkes gibi olamam başlığıyla verdiği cevap ise evet İhsan öğretmen herkes gibi olamazsın Ama bu çocukları da herkes gibi yetiştirmek zorundasın.” Öğretmen İbrahim Bey: “Öğretmenimiz olaya biraz duygusal bakıyor. Realist açıklamalar değil biraz da%100 kendisini savunmaya yönelik açıklamalarda bulunduğu için Kendi hataları onun en karanlık köşesinde kalmış. Bu noktada öğretmeni bir inatlaşmayı da bırakabilir. Çünkü insan en yararlı bulduğu işin içinde bile binlerce zararlı işlem yapmış olabilir. Veya davranış veya söz veya beyanda bulunmuş olabilir öğretmenimiz biraz buraya görmezden geliyor açıklamalarında da bunu gördüm. Kendisini savunmaya yönelik ve yaptığı şeyin mutlak bir doğru olduğu kanaatindedir.”
Öğretmen Adayı Nuran Hanım: “Şöyle bir öz eleştiride bulunacaksam kesinlikle hocanın öğrenciler üzerinde yaptığı hoş bir davranış değil, kendisinin kişisel çıkarları veya maddi çıkarları olmadığını söylese de görünürde böyle bir şey mevcuttur. ” şeklindelerdir.
Bahsedilen etik dışı davranış hakkında karar verirken, (kendinizi) bu davranışı yapan kişi en yakın meslektaşınızmış gibi düşünerek etik dışı davranışı yapan öğretmenin kendisini öğrenci ve ailelerinin yerine koymasını sağlayacak şekilde (onun yerine) gerçekleştirerek davranışın sonuçları ve önerilerinizi tartışınız.” Sorusuna
Müdür Sergen Bey; “Durup düşünmek gerekirse En yakın arkadaşım olduğu için karşıma alıp neden böyle bir şey yaptığını sorarım bundan sonra altında yatan nedenleri araştırırım. Destek Olmaya çalışırım doğru yolu göstermeye çalışırım bundan daha önemlisi söylediklerinin doğru olup olmadığını bilmem gerekiyor hani ona destek olabilmek adına. Ne yapabiliriz nasıl yapabiliriz hani doğruysa bunun doğruluğunu nasıl kanıtlayabiliriz yanlışsa bunu nasıl düzeltebiliriz? Böyle seçenekler oluşturmamız gerekiyor. Daha sonra bu seçenekler doğrultusunda olumlu ya da olumsuz nelerle karşılaşabileceğimizi konuşuruz. En yakın arkadaşım olduğu için bunları değerlendirip üstesinden gelebilir mi gelemez mi diye onu psikolojik açıdan hazırlamamız lazım. Seçme ve karar verme kısmına gelecek olursak en yakın arkadaşı olarak ona doğru yolu seçmesi gerektiğini söylerim. Karar verme kısmı onun seçeneğine kalır ama beni dinlediği kadarıyla elimden geleni yapmaya çalışırım.”
Öğretmen İbrahim Bey’in vermişi olduğu cevap; “Çok yakın bir arkadaşım olarak merkezde ele aldığımız zaman öncelikle arkadaşıma karşıma alarak onunla sohbet ederek bu davranışı ne için yaptığını nedenleri ile öğrenmek gerekir. Her davranışın altında yapılmasını birçok sebebi ve nedeni vardır. Bu bağlayıcı nedenler incelendikten sonra bu nedenler sadece arkadaşımın mutluluğu için mi yoksa gerçekten öğrencilerin de motivasyonunu olumlu etkileyecek bir durum mu? Gerçekten eğitim öğretime katkısı var mı? Bu açılardan hepsini incelemek gerekir. Her öğretmen benim arkadaş olarak soracağım soruları tatmin edici şekilde cevap vermezse bu konuda arkadaşlığın bir kenara bırakıp milli Eğitim prosedürünü inceleyip o şekilde bir karara varmaya çalışırım. Tabii bunların yanında biz de öğrencilerin özel hayatını daha ele alarak bu konu ile ilgili bütün artı ve eksileri bir teraziye koyup hangi tarafı ağır basıyorsa ona göre bir sonuca ulaşmaya çalışırım. Eğer artı taraf ağır basıyorsa bununla ilgili düzenlemelerin olması için arkadaşıma destek olurum. Ama eğer ki eksi taraf ağır basarsa bu sefer arkadaşımı uyarıp yaptığı yanlış konusunda uyarmak zorunda olurdum.”
Öğretmen Adayı Nuran Hanım’ın vermiş olduğu cevap “Öğretmenin de kendisini öğrencisinin yerine koyarak herhangi biri veya öğretmeni tarafından sosyal medyada paylaşılma düşüncesi hissedeceği duygu ve yaşayacağı psikolojiyi düşünerek karar vermesi daha doğru olur” şeklinde cevap verdikleri görülmüştür.
3.3. Eğitimcilerin Etik Dışı Davranışı Gerçekleştiren Öğretmene Önerileri:
Haber ile ilgili eğitimcilerden öneri istendiğinde,
Müdür Sergen Bey “ İhsan öğretmenin dersi nasıl işlediği ne şekilde işlediği kısmına kimse karışamaz. Çocuklarla derste şive sakası da yapabilir çocuklar da ona aynı şekilde şakalar yapabilir. Bu öğretmenle öğrenci arasındaki ilişki tabii ki kimse karışamaz. Sosyal medyada paylaşması bunu insanlara göstermesi tamamen yanlış bir davranıştır. Bence bu yanlış davranıştan bir an önce vazgeçmeli.”
Öğretmen İbrahim Bey’in vermiş olduğu cevap: “Yaşadığımız yöredeki ailelerle yaptığımız şey gerçekten bir uyum içerisinde mi? Çünkü bu videoları izlediğimiz zaman gerçekten bazı çocukların konuşma biçimleri şiveleri ağız yapıları işte giyim kuşamları olaya bakış açıları ailelerin de razı olabileceği biçimde bir görüntü ortaya çıkarıyor mu? Çünkü bizim öğrencilerimiz sosyal medyada diğer takipçileri sunulan bir araç gereç değil veya biz öğrencilerimizi bütün takipçilerimize beğendirmek zorunda değiliz. Hiçbir öğretmenin öyle bir amacı olamaz öğretmenin temel amacı öğrenciyi bütün sosyal psikolojik ahlaki psikomotor bütün gelişim alanlarında öğrenciye en üst seviye eğitim verip gelişmelerini sağlamaktır. Ben zaten bir rehber rolündedir Çağdaş eğitimde.”
Öğretmen Adayı Nuran Hanım’ın vermiş olduğu cevap; “ hiçbir şekilde öğrencilerin eğitim hayatlarında kendi izinleri olmadan sosyal medya veya herhangi bir yerde isimlerinin, görüntülerinin bulunmasını hoş bulmuyorum ”
Şeklinde ifadeler kullanmışlardır.
4. TARTIŞMA
Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin okul saatlerinde sosyal medyayı aktif kullanmaları ve bu kullanım esnasında öğrencileri de sosyal medya içeriklerine dahil edilmesinin etik olup olmadığını araştırmak. Sosyal medyayı aktif kullanıp “Fenomen Öğretmen” ismiyle anılan öğretmenlerin başka eğitimciler tarafından nasıl karşılandığı araştırılmıştır. Bu çalışmada bir gazetede yayınlanan haber üzerine 3 eğitimciye haber hakkında sorulan sorular doğrultusunda eğitimcilerin sosyal medyayı aktif kullanan öğretmenlerin sosyal medyayı ders içerikleri için kullandıklarında veya başka insanların yararlanması için eğitim amaçlı içerikler paylaşılmasının doğru ve etik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Fakat öğretmenlerin öğrencilerini amaç gütmeksizin özel hayatlarına müdahale edecek şekilde paylaşımlar yapmalarının öğretmenlik meslek etiğine uygun olmadığı yönündedir. Demirel ve Keleş(2011) de yaptıkları bir çalışmada sosyal medyanın ders anlatımı esnasında kullanılmasının dersi daha dikkat çekici ve eğlenceli hale getirildiği sonucuna ulaşılmıştır. Menteşe(2013) yaptığı çalışmada öğretmenlerin ders esnasında sosyal medyayı aktif kullanmalarının öğrencilerle iletişimi azalttığı ve öğretmenin sınıf içinde rolünü azalttığı sonucuna varmıştır. Şahin ve İleritürk(2013) yaptıkları çalışmada sosyal medyayı kullanan öğretmenlerin çoğunun sosyal medyayı eğitim içerikli faydalarından yararlanmak için kullandıkları kanısına varmıştırlar bu durumun bizim araştırmamızda vardığımız sonuca paralel olduğunu göstermektedir. Bu araştırma sonucunda da öğretmenlerin öğrencilerinin özel hayatlarına müdahale edecek şekilde kullanmalarının etik olmadığı fakat sosyal medyayı yararlı ders içerikleri yönünde faydalanılmasının uygun ve etik olduğu yönünde benzerlik gösterdiği görülmüştür.
5.SONUÇ VE ÖNERİLER
Yapılan çalışmada sosyal medyada öğrencilerle birlikte içerik paylaşma ile ilgili görüşler göreceli bir tutum sergilediği görülmüştür. Genel olarak eğitim dünyasında yer alan eğitimciler kendi aralarında bu konuda ikiye bölünmüş oldukları görülmektedir. Bunların bir kısmı öğrencileriyle istediği şekilde paylaşım yapabilir fakat öğrencilerin özel hayatına müdahale edecek kadar ileriye gidilmemesi yönünde bir düşünceye sahiptir, diğer kesim ise öğrencilerin ve ailelerinin izni olduğu müddetçe istediği şekilde istediği paylaşımı yapabilme hakkına sahip oldukları düşüncesini savunmaktadırlar. Çalışma sonucunda haberde bahsi geçen öğretmenin düşüncesine karşı diğer eğitimcilerin yapılan davranışım doğru ve etik olmadığı yönünde hemfikir oldukları görülmüştür. Yani sosyal medyada öğrenciler ile içerik paylaşırken aile ne kadar izin verse de söz konusu olan durum öğrencinin özel hayat sınırına müdahale ettiği anda öğretmenlik meslek ettiğine uymayan bir duruma dönüşmüş olur. Yapılan çalışma kapsamında şu şekilde önerilerde bulunulabilir;
- Öğretmenlerin öğrencilerle olan sosyal medya içeriklerine kısıtlama getirilebilir.
- Sosyal medyanın okul içinde kullanılması durumu daha çok eğitim amacıyla olacak şekilde yaptırımlar yapılabilir.
- Öğrencilerle içerikli paylaşımların eğitim açısından fayda sağlayacak tarzda olmasına dikkat ederek sosyal medya paylaşımları yapılabilir.
- Öğrencilerin veya velilerin kültürüne, kişiliğine hitap eden veya küçümseyen içerikli paylaşımlardan uzak durularak sosyal medya içerikleri düzenlenip o şekilde aktif kullanılmaya devam edilebilir.
EK: ÇALIŞMA KAPSAMINDA MÜDÜR, ÖĞRETMEN VE ÖĞRETMEN ADAYINA SORULAN SORULAR:
- Sizce haberde geçen öğretmen İhsan Kartoğlu’nun yaptığı bu davranış doğru mu?
- “Sizce haberde adı geçen öğretmen İhsan Kartoğlu’nun yaptığı bu davranış adil mi?”
- Okuduğunuz haberde birisi zarar görecekse bu kim?
- Eğer haberde adı geçen İhsan Kartoğlu ile ilgilş bir karar verseydiniz ve verdiğiniz karar gazetelerin birinci sayfasında yer alsaydı kendinizi rahat hisseder miydiniz?
- “Öğretmenin yaşadığı durum sizin en yakın arkadaşınız olsaydı bunu(okuduğumuz haberde) Aileniz, çocuğunuz ya da akrabalarınıza söyler miydiniz?
- Sizce bu haberdeki olay nasıl kokuyor daha açıklayıcı olmak gerekirse herhangi bir iyi niyet veya kötü niyet veya fark ettiğiniz başka bir durum söz konusu mudur?
- “Bu haberle ilgili bir çıkarımda bulunabilir misiniz?”
- Kendinizi bu davranışı yapan kişi sizin en yakın meslektaşınızmış gibi düşünerek yapılan savunma ile ilgili olarak (onun yerine) bir vicdan muhasebesi yaparak yapılan savunmadaki hataları sorgulamaya çalışınız. Bir özeleştiride bulununuz.”
- Bahsedilen etik dışı davranış hakkında karar verirken, (kendinizi) bu davranışı yapan kişi en yakın meslektaşınızmış gibi düşünerek “ Dur ve Düşün, Amaçların Tanımlanması, Gerçekleri Bilmek, Seçenekler Geliştirmek, Sonuçları Gözönüne Alma ve Seçmek ve Karar Vermek” aşamalarına uyarak etik dışı davranışı yapan öğretmenin kendisini öğrenci ve ailelerin yerine koymasını sağlayacak şekilde (onun yerine) gerçekleştirerek davranışın sonuçları ve önerilerinizi tartışınız
- “Okuduğunuz haberde bir sonuca varıp önerilerde bulunabilir misiniz?”